Bağlantısızlar İttifakı #3: Kopa Loei

220

(Bu yazı dizisi 12.06.2020 – 15.07.2020 tarihleri arasında www.kayipdunya.com’da  yayımlanmıştır ve Kayıp Dünya ekibinin izni ile d12Macera sitesinde arşivlenmiştir.)

OKYANUSYA’NIN KISA SİHİR TARİHİ

Oğlak ve Yengeç dönenceleri arasında dağılan 45 milyon kilometrekarelik alandaki binlerce adanın okyanusun sadece %2’sini oluşturduğu, ilk yerleşimin M.Ö. 1000 yılına kadar gittiği, Pasifik Adalar Havzası ya da Okyanusya, Batılılar için hep bir düş âlemi ve efsane merkezi olmuştur. İspanyol Nunez de Balboa’nın büyük okyanusu bulması, Macellan’ın Filipinler’e ulaşması ve bu denize Pasifik adını vermesiyle 400 yıla yakın süren keşifler başladı. Önce sömürgeciliği bilimsel keşiflerin takip ettiği, Gaugin’in Nereden Geliyoruz? Neyiz? Nereye Gidiyoruz eseriyle düşündeki cenneti Tahiti ve Markiz adalarında bulduğu yerdir burası. İkinci Dünya Savaşında Japonya ile ABD arasındaki harp alanı ve en nihayetinde Hollanda, İspanya, Portekiz, Fransız, İngiliz ve ABD’nin adalar üzerinde mülkiyet yarışına girdiği monopoli oyununa dönüşmüştür. Okyanusya halklarının kendi toplumları içinde yaşadığı sıkıntılar da tarih boyunca kendi içlerinde istikrarsızlıklar yaratmıştır. Deniz ve ada kabileleri arası hâkimiyet kurma çekişmesi kahunalara(Kanakakahuna:Sihirbaz-rahipler) da sıçrayacaktı. Okyanusun, havanın ve volkanların güçlerine sahip olanlar arasında her türlü vulgar ve kontrolsüz sihir gücünün kullanıldığı, tsunamiler, volkan patlamaları ve kasırgaların çıkarıldığı M.S. 700-1400 arasındaki Kahuna Savaşı patlak verecekti.  Özellikle Te Henua Enata (Markiz) gibi atoller ile mercan adalarındaki kıtlık ve çekişmeler sonucu ortaya yamyamlık gibi trajediler çıkar. Rapa Nui (Paskalya Adası) halkının kendi elleriyle sonlarını getirmeleri buna bir örnektir.

Rapa Nui Trajedisi: Bir görüşe göre Paskalya adası geçmişte ormanlık bir coğrafyaya sahipti. Fakat halkının kontrolsüz kereste tüketiminin zamanla adanın tüm ekolojik düzenini alt üst ettiği, kaynaksız kalan halkın açlık nedeniyle birbirini katlettiği düşünülmektedir.

YABANCI DENİZLERİN MAHZUN ADALILARI – KOPA LOEI

Sahillerin otellerin ve turistlerin çöplükleriyle dolmadığı zamanlarda Havai ve Polinezya’nın uzak adaları,  Kopa Loei’ye aitti. Kahuna, adaların tanrılarını yücelterek güçlerini insanlara ve adaların tabiatını korumak için kullanırdı. Her şeyin üstünde Kapu (inançlarına ait kurallar) yer alırdı ve huna (sihir) icra ederlerdi.

Not: Kahuna; Mage terimine Havai ve çevresindeki verilen isimdir. Markiz adalarında Tuhuna, Yeni Zelanda da Tohunga denmektedir. Metin boyunca tamamı için Kahuna kelimesi kullanılacaktır.

Bir gün anakaradan gelen açık tenli ha’ole kahuna (Bizden olmayan şefler; Gelenek mensubu sihirbazlar için kullanılır) geldi ve Kopa Loei’yi konseylerine davet etti ama kabul etmediler. Ha’ole kahunanın denizlerin ötesinden gelen diğer ziyaretçi Tupa Nui’den (büyük imarcılar; Order of Reason) neden korktuklarını anlamamışlardı. Daedalan Kâşifleri (Void Engineers) zenginliklerle dolu bu adaları kendi loncalarına raporladıklarında iş işten geçmişti. Sancaklarla dolu büyük gemilerinden sahillere indikten sonrası salgın hastalıklarla, sömürüyle ve asimilasyonla yüzleştiler. Kendi kurallarının yerini Teknokratik kurallar aldı. Kalan az sayıda Kopa Loei artık ne geçmişin kralları ya da soyluları ne de adaların koruyucusu. Fakat hala bir avuç kahuna Havai bölgesinde varlığını sürdürüyor. Tabiatı korumaya çalışarak mana da yeniden denge kurmak için çabalıyor. En çok öfkelendikleri ke aka nui (Büyük Gölgeler, diğer adıyla Nephandi) köpekbalıkları gibi aç bir şekilde yok oluşu getirmeyi amaçlıyor

Kope Loei kadugo (kan bağı soylu) dedikleri yirmi kişilik ve birbiriyle iletişimi zayıf gruplar halindedir. Uyanış, yükeliş ya da küre gibi kavramlara inanmazlar. Grup içinde her kanaka saygı görür. Sadece bazıları diğerlerinden daha güçlü olabilir. Grup liderine kupuna (öğretmen), öğrencilerine de keiki (çocuk) derler. Üyeler sadece adalılardan seçilir. Geçmişte güçlerinin özelliklerine göre örneğin sihir enerjisini (Prime) kontrol edebilenlere ali’i, birden fazla yeteneği olanlara kahuna ve okyanusta yol bulmalarını sağlayan ya da su altındaki gizli sığınaklarına götüren ve sık sık kadın bireylerden oluşan he ho’okele moana (yol bulucular) gibi isimler verdikleri sınıfsal ayrımları bulunuyordu. Günümüzde bu sınıf farklılıkları neredeyse ortadan kalkmıştır. Kapu denilen şarkı, dans, hareket ve kıssalardan oluşan dini kurallar bütünü, güçlerinin merkezindeki inancı oluşturur. Yeni üyenin gruba kabulü için ilk önce kanaenae (tanrılara adanan erginlik duasını) okuyarak Polinezya insanlarına bağlılığını kanıtlaması gerekir. Sihir uygulamaları arasında dövmelerin de ayrı bir yeri vardır. Dövme, kahunayı fiziksel, zihinsel ve sihirsel saldırılara karşı koruyan detaylı bir zanaattır. Güçlerini kullanmada herhangi bir küreye yönelebilirler.

Görseller:       

Paul Gaugin

Steve Prescott

Leif Jones

Ormanın Ötesindeki Adam
WRITTEN BY

Ormanın Ötesindeki Adam

Karadeniz'de doğdu, İç Anadolu'da büyüdü, Marmara'da yaşıyor. Mesleğinin ördüğü boğucu duvarlar arasında bulduğu çatlaklardan kaçıp ya tabiata sığınıyor ya da zarları yanındaysa GM'lik yaparak nefes almaya çalışıyor. Hayatın bir gerçeği ne yazık ki her şeyin sonunda kürkçü dükkanına geri dönüyor. Fakat bir sonraki kaçış için çatlaklar araması gerektiğini unutmuyor.